2 Ekim 2011 Pazar

wolf and i


bir şarkı dinlersin.
o şarkının içinde sen varsındır.
sen söylemezsin. 
başkası o şarkıyı senin için söyler.
senin hissettiklerin,senin söyleyemediklerin,senin bağıramadıklarını.
nerede, ne şekilde dinlersen dinle aynı hissettirir.
yürürken,bir şeyle ilgilenirken.
hep aynı.
bir bara gidersin.
barın en arkasına köşesine oturursun.
senin şarkın çalmaya başlar.
sadece senin için.
sadece onu hatırlaman için.
barda ki kimse bilmez.
ve sen o gürültüde bağıra bağıra söylersin.
sadece sen hissedersin.
gözlerini kaparsın.
4. 49
şarkı biter.
gözlerini açarsın.
ve fısıldarsın.
wolf and i

1 Ekim 2011 Cumartesi

tünel çıkışı

galataya gidicem diye çıktığım evimden. 
telefon geldiğinde taksime gitme kararı aldığımız söylendi.
evet uzun süredir gitmiyodum.
hani özledin mi dersen yok özlemedim derdim. 
şimdi hava yağmurlu. sonbahar.
hatırlanan şeyler olmalıydı.
vapuru kaçırdık.
rıhtımda çay içelim dedik. yağmur şemsiye bile dinlemeden sigaralarımıza,kaşımıza gözümüze saldırmaya başladı.
jetonlarımızı kapıp iskeleye koşturduk.
yeni vapurlardan geldi şu sürekli 2. katı tost kokan.
en karanlık köşeye çömelip müzik dinlemeye başladım.
işte o anda bişiler başladı hatırlanmaya.
geçen sene ne çok bindim dedim vapura. 
atölye saatini kaçırmak istemediğim zamanlar. 
biraz içim büküldü. kopmasına izin vermedim tabi.
vapurdan inip tünele binince daha beter olmadım mı? oldum.
gözümde canlandı. tünelde sarhoş yere çömmelerimiz.
 dosyaları tutmaya çalışmalarımız. mertin demirle savaş içinde ki hali.
kendi sarhoş değilmiş gibi bize gülmeleri.
çıktım tünelden. halay çeken bi grubun peşine takılmamız geldi gözümün önüne.
her gün ne yiceğimizi düşündüğümüz öğle tatilleri.
küçük beyoğlunun girişinden geçerken özledim birden.
önerin böcek olmak istediğini anlattığı geceleri.
televizyon nefret edişlerini. telefon kullanmak istememesini.
ev taşımasını kurduğu planları dinlemeyi özledim.
papilona gidip 3 liraya shot yapmayı. sarhoş olup dart oynamaya çalışmaları.
o kırık koltuğa mertle sığışmayı. konuşmayı,konuşmayı saatlerce.
cihangir cafeyi. akşamları üşüyerek çay içmeyi.
milky'i. önerin bütün gün onunla uğraşmasını. 
kahve yapma sırasının kavgalarını.
özlem hocamı özledim.
bide en son mertle massive attack konserine gitmiştik.
izlemek yerine sahil kısmındaki puflara geçmiştik. yıldızları seyrede seyrede dinledim 'angel' ı. 
bide o konser keşke tekrar olsa.
mertin söylene söylene kadıköye gelmesini bile özlüyorum.
ben teşkilat-ı nakkaş'ı çok özlüyorum..