5 Mayıs 2011 Perşembe

Küçük sözler

Sabah olacak.. Olacak mı? Bunu düşünürken bile büyük bir endişe içindeyim.Tasamın boğulumumun pergeli, gökyüzünün çemberini boynuma halka halka ellerime kelepçe geçiriyor. Ne kadar uzun süredir çizmedim? Uçurumsal mutsuzluğumu kağıtlara dökeceğime, ufak tefek eğlencelerle geçiştirmeye çalıştım nicedir. Nedenini bende anlamıyorum kimi kez. Nedir bu körletme yeteneği? Neremden yakalanıdınız beni? Dev dalgalarla boğuşarak yiğitçe can vermek varken, bir karış göl suyunda mı boğulacaktım? Birazcık DERİNLİĞİN olsaydı, birazcık.. Senden esin beklemiyorum artık, belki de hiç beklemedim.. Ama gerçek esinlere kaçacak gücü almasaydın elimden.. Sığlığınla, basitliğinle bayağılaştırdınmı beni yoksa? Buna inansaydım, en kısa yoldan öldürürdüm kendimi.. Ya da sen beni zaten öldürdün de haberim mi yok? İşin doğrusu şu ki, beni benden başkası öldürmedi.. Ne zaman, nerede anımsayamıyorum.. Bir sabah vakti belki.. Bir sabah vakti kesin.. Bütün bir gece dayandıktan sonra,evet. Ay aydınlığının gün ışığına karıştığı bir sırada, uzak ve ıssız bir bomboşlukta vurdum kendimi bir düelloda. Şimdi de başıma çökmüş ağlıyorum. Öldürdüğüm, benim dünyalar güzeli GENÇLİĞİMDİ.. 

Ben bu yanda ben olarak , yanlızca öte yandaki beni düşünüyorum. Öncemle yokum artık, önümdeki engelle bir hikmete varmış,savaşımı veriyorum.. Başaracağım.. Yüreğimin ta derinliklerinden çıkardığım ateşe tutmuşum gecelerin karanlığını.. Sabahı bulacağım soluk gökte bir yıldız azalmasıyla.. Ve işte, diyeceğim birden, Sabah oldu!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder